MURAT ÖZTEKİN’İN HABERİ – Yönetmen Ahmet Sönmez, yazar Mustafa Kutlu’nun meşhur “Mavi Kuş” eserini sinemaya adapte ediyor. Anadolu’da geçen bir yol hikâyesinin işlendiği ve hakikat arayışının öne çıktığı film projesinin kostüm ve okuma provaları önceki günlerde gerçekleştirildi. Biz de kıyafetlerin tecrübe edilip senaryonun konuşulduğu koşuşturmaca içinde yönetmen Sönmez’in yanı sıra eserde rol alacak olan Talat Bulut, Nail Kırmızıgül ve Emrah Kaman gibi oyunculardan ilk izlenimlerini dinledik…
Mustafa Kutlu’nun Anadolu’ya bakış açısının kendisi hep etkilediğini söyleyen yönetmen Sönmez “Kutlu, bu toprakların insanını ve irfanını anlatmada en başarılı bulduğum edebiyatçılardan biridir. Türkiye 1950’lerde büyük bir değişim safhasının içerisine girdi. Demokrasiye geçiş, Türkiye’nin NATO’ya dâhil olması, Kore Savaşı… Türkiye’nin birçok meselesi o döneme dayanıyor. ‘Mavi Kuş’ eseri ise memleketin o dönemden bugüne uzanan bütün dertleri ve karakterleri, bir otobüsün içerisinde yola çıkarıyor. Eserde bir hakikat arayışı da var. Biz de seyirci de hakikat duygusunun uyanmasını istiyoruz. Bakan göz ile gören göz arasındaki farkı ortaya koyan bir anlatım yakalamak istiyoruz” diyor.
KİTAP ZATEN FİLM GİBİ
Mustafa Kutlu’nun eserlerinin sinemaya uygun bir dili olduğunu kaydeden Sönmez “Kitap, zaten bir sinema filmi gibi. Bu yüzden senaryolaştırma safhasında çok zorlanmadık. Sadece eserin bazı kısımlarını günümüze adapte ettik veya değiştirdik. Mesela hikâye yaz aylarında geçerken biz kışa çektik. Bunu da Anadolu’nun 1950’lerdeki unutulmuş hâlini ve yolculuğun zorluğunu göstermek adına yaptık. Hikâyenin atmosferi değişti ama duygusu aynı kaldı” şeklinde konuşuyor.
Filmin çekimlerini bir ay boyunca Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde yapacaklarını kaydeden Sönmez “Kış şartları altında, zorlu bir atmosferde çekim yapacağız. 22 ana karakteri olan ve hikâyesinin büyük çoğunluğu otobüste geçen bir film çekeceğiz. Aslında o günkü Türkiye’yi ve bugüne yansımalarını bir otobüse sığdıracağız. Zor olacak ama zorluğu seviyoruz” ifadelerini kullanıyor.
ALTYAPISI ÇOK SAĞLAM
Güçlü bir edebiyat eserinin adaptasyonunda rol alacak olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren oyuncu Talat Bulut ise “Ben Mustafa Kutlu ile yeni tanışmıyorum. 1980’lerde onun senaryosuyla çekilen ‘Kurtar Beni’ adlı eserde de yer almıştım. Bu projeye ‘evet’ dememin en önemli sebeplerinden biri, altyapısının iyi olması. Sinema yapmak, dizi sektörünün dışında başka bir oluşum kaynağı. Oyuncu, kendisini daha mutlu hissediyor” diyor.
Filmde Doktor Yahya karakterini canlandıracak olan Bulut, “Bir oyuncu olarak yazarın ve yönetmenin belirlediği karakterlerin üzerine senin ekleyebileceğin şeyler de çok önemli. Doktor Yahya karakteri kamera önünde daha da güçlenip farklı bir boyut kazanabilir” diye konuşuyor. Anadolu’da çekim yapmaya yabancı olmadığını dile getiren Bulut “Anadolu’da film yapmak keyifli bir şey. O şartlara katlanabilecek bir ekibin kolektif bir şey üretmesi önemli. İnşallah her şey olumlu şekilde devam eder” ifadelerini kullanıyor.
AYRI BİR HEYECAN
Beşir Ağa rolüne bürünecek olan Nail Kırmızıgül ise “Ben bu eserde Beşir Ağa karakterini oynuyorum. Üniversiteden önce pazarlamacılık yapıyordum. Anadolu’yu dolaşarak matbaa ürünleri satıyordum. O yüzden taşrayı iyi tanıdığımı düşünüyorum. Anadolu’da Beşir Ağa gibi tiplemeler gerçekten çok var. Sinema hem tiyatrodan hem de dizilerden çok farklı; draje bir şey. Beyazperdeyi çok seviyorum. Bu yüzden ben de ayrı bir heyecan yaşıyorum” diye konuşuyor.
Oyuncu Emrah Kaman da şöyle konuşuyor: “Çok önemli bir edebiyat eserinden yola çıkıyoruz. Bunun yanı sıra genel olarak yer aldığım gişe komedisinin dışında ilk defa bir sanat filminde oynayacağım. Bu yüzden çok heyecanlı ve çok mutluyum. Oyuncu arkadaşlarımız önemli isimler. İnşallah onlara ayak uydurabilirim. Çekimler için eksi 15 dereceye gidiyoruz. Çekimlerin yapılacağı Kemaliye, aynı zamanda yeni kaybettiğimiz babaannemin memleketi. O yüzden benim için duygusal olarak önemli bir yer.”
KİMSE ANADOLU’DA FİLM ÇEKMEK İSTEMİYOR
Türkiye’de artık kış filmlerinin az çekildiğini söyleyen Ahmet Sönmez “Dizi sezonundan ötürü sinema filmleri yaza kaydı. Ülkede artık kış filmi göremiyoruz. Çünkü hem oyuncu hem de teknik ekip bulamıyorsunuz. Bir de teknik ekip ve oyuncular Anadolu’ya gitmek istemiyorlar. Hâlbuki Yeşilçam’da eksi 40 derecede çekilen filmler vardı. Bugün o enerjiyi sinema sektöründe bulamıyoruz”
diyor.