YEŞİM ERASLAN’IN HABERİ – ABD Başkanı Trump’ın Gazze’yi ‘devralma’ ve buradaki Filistinlileri başka ülkelere yerleştirme planını gazetemize değerlendiren milletlerarası hukuk uzmanları, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki emellerine dikkat çekti. Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Ekşi, Gazze’nin, Batı Şeria’nın ve Kudüs’ün Filistin topraklarına dahil olduğunun Adalet Divanı, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu kararlarında yer aldığını söyledi. Uluslararası kurumların, İsrail’in yeni yerleşim yerleri açarak, duvarlar örerek Filistin topraklarını kendi topraklarına katmasının yasak olduğuna dair çok sayıda karar aldığını hatırlatan Prof. Dr. Ekşi “Hem BM Genel Kurulu hem Güvenlik Konseyi hem de Adalet Divanının kararları ve uluslararası hukuk hiçe sayılarak, bir devletin topraklarının başka bir devletin topraklarına katılacağının söylemesinin hukuki dayanağı yok” dedi.
Trump’ın Gazze’yi istemesinin asıl nedenin Doğu Akdeniz’deki tabii kaynaklar olduğuna dikkat çeken Ekşi “Gazze, çok stratejik bir noktada, Doğu Akdeniz’de yer alıyor. Doğu Akdeniz’de ne var; enerji kaynakları. Bugün dünyadaki bütün savaşlar su, enerji ve tarım toprakları üzerinde odaklaşmış durumda. ABD’nin Doğu Akdeniz’de bir hâkimiyet alanı kurabilmesi için Filistinlilerin oradan çıkarılması lazım. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin hâkimiyeti sıfırlanmaya çalışılıyor. Şu anda Kıbrıs’ta dönen dolapların sebebi de bu. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin hâkimiyetini kıracak her tür çabayı engellemek lazım. Nasıl PKK-PYD’nin denize doğru ilerleyişini durdurmak için ciddi hamleler yaptıysak ve terör örgütünü durdurduysak buna devam etmek zorundayız. Biz zamanında Kurtuluş Savaşında topraklarımızı terk etmeyip savaş verip ülkemizi koruduysak Filistinliler de topraklarını terk etmemeli” diye konuştu.
ERKİNER: MÜMKÜN DEĞİL
Marmara Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Erkiner de, Trump’un söylediklerinin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Erkiner “Trump bir noktada demagog, gerçeküstü cümleler kurarak pazarlık masasında ‘Ne kadarını koparabilirim’ diye düşünen birisi. Bizler yapılanları akılla kavramaya çalışıyoruz ama karşımızda teokratik faşist bir devlet var. Hem evanjelik hem apokaliptik hem de nesil savaşı başlatmak ve ‘vadedilmiş topraklar’ı elde etmek isteyen İsrail var. Gazze direniyor ve hak bir davayı siz istediğiniz batıl yöntemlerinizle değiştiremezsiniz. Uluslararası hukuk ağır da olsa işliyor, ancak Gazze bir başına bırakılırsa, soykırım politikasından vazgeçmeyecekler. Bazı şeyler artık hak ve hukukla değerlendirmenin çoktan ötesine geçti. Bu tamamen güç zehirlenmesi” dedi.