ZİYNETİ KOCABIYIK’IN HABERİ – İnsan ömrünün uzaması yaşlılığa bağlı olarak gelişen hastalıklarda da patlamalar yaşanmasına sebep oluyor. Bunlardan biri de bir hareket bozukluğu olan Parkinson. Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre Parkinson hastalığının yaygınlığı son 25 yılda iki katına çıktı. Parkinson hastalığına bağlı sakatlık ve ölüm, diğer bütün nörolojik bozukluklardan daha hızlı artıyor. Güncel tahminler, 2000’den bu yana yüzde 81’lik bir artış olduğunu ve hastalığa bağlı ölüm olaylarının yüzde 100 oranında arttığını gösteriyor.
Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri olan beyin pilini insana takan ilk ekipte yer alan Bordeaux Üniversitesi Hastanesi Araştırma Direktörü Nörofizyoloji Uzmanı Dr. Abdelhamid Benazzouz, Derin Beyin Stimülasyonu Derneği 1. Kongresi’ne katılmak için Türkiye’ye geldi. Atlas Üniversitesinde düzenlenen kongre, dünyanın farklı yerlerindeki alanında uzman isimleri bir araya getirdi. Toplantı sonrasında görüştüğümüz Dr. Benazzouz, Parkinson tedavisinin güncel durumunu ve bu konu ile ilgili gelişmeleri anlattı.
60 YAŞTAN SONRA RİSK ARTIYOR
Ortalama ömrün uzaması ve yaşlı sayısının giderek artmasıyla birlikte toplumda parkinsonlu sayısında da ciddi bir atış yaşandığını söyleyen Uluslararası Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) Derneği Başkanı Dr. Abdelhamid Benazzouz “Parkinson 60 yaş üzerindeki her 100 kişiden birini etkiliyor. Bu oran 80 yaşın üstünde ise 100 kişiden dörde çıkıyor” dedi. Parkinson hastalığının beyinde dopamin adı verilen maddenin azalmasıyla ortaya çıkan kronik ve ilerleyici bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Benazzouz, bugüne kadar bu hastalıktan korunmanın çaresinin bulunamadığını ve hastalığın genetik sebeplerinin araştırılmaya devam ettiğini söyledi.
TÜRKİYE’DE HER YIL 10 BİN YENİ TEŞHİS
Ülkemizde her yıl yaklaşık 10 bin kişiye Parkinson teşhisi konuluyor ve 2030 yılında hasta sayısının iki katına çıkması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütünün dünyaya ilişkin projeksiyonuna göre ise 2030 yılına kadar hasta sayısının 30 milyona ulaşması bekleniyor.
BEYİN PİLİ TEDAVİSİ
Parkinson başta olmak üzere çeşitli hareket bozukluğu hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve halk arasında “beyin pili” olarak da bilinen “derin beyin stimülasyonu” tedavisini geliştiren Dr. Benazzouz “Beyinde milyarlarca nöron vardır ve bu hücreler elektriksel ve kimyasal sinyaller kullanarak birbirleriyle iletişim kurar. Bazı rahatsızlıklar beynin farklı bölgelerindeki nöronları etkiler. Etkilenen beyin bölgesine bağlı olarak, o bölgede kontrol edilen yeteneklerde bozulmalar yaşanır. DBS, bu nöronları daha aktif hâle getirmek için beyne yerleştirilen bir elektrot aracılığı ile yapay bir elektrik akımı kullanır. Bu akımla hareketlerde, yürümede, titremede düzelme görülür. Böylece hasta günlük hayatta birçok şeyi çok daha rahat yapar. Hayat kalitesinde yüzde 50 oranına kadar varan iyileşme ve düzelmeler yaşanır” diye anlattı.
Beyin pili ameliyatlarının Türkiye’de başarıyla yapıldığını belirten Dr. Benazzouz Türk doktorların bu konuda çok yetenekli olduğunu söyledi.
VÜCUDUN BİR YARISINI ETKİLİYOR
Hastalığın vücudun bir yarısında ortaya çıkan belirtilerle başladığını ve yavaş ilerlediğini söyleyen Dr. Benazzouz “Hareketlerde yavaşlama, istirahat hâlinde görülen ve para sayar tarzda diyebileceğimiz el titremesi, eklemlerde katılık ve sertlik, küçük adımlarla yürüme ve yürüyüş bozuklukları hastaların yaşam kalitesini bozan en önemli hastalık belirtileridir. Bu şikâyetlerin ve belirtilerin yanında konuşma bozukluğu, yüz mimiklerinin kaybı da görülebilir” dedi.
YAPAY ZEKA BEYİN PİLİNİ DE KONTROL EDİYOR
Parkinson tedavisinde etkin olarak kullanılan beyin pili teknolojisinde en son gelişmerden birinin kendi kendini programlayan DBS (Adaptif DBS) olduğunu söyleyen Ulusal Derin Beyin Stimülasyonu Derneği Başkanı, İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörü, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak “Yeni teknolojide hastalıkla ilişkili beyin sinyalleri beyin pili tarafından kaydediliyor. Bu sinyallerin analizi ile hastalıkta meydana gelen değişiklikler tespit ediliyor ve anlık olarak elektrik akımı artırılıp azaltılabiliyor. Şu andaki mevcut sistemlerde ise elektrik akımını dışardan bir programcı ile ayarlıyoruz. Bu yenilik sayesinde hastalığın seyri daha etkin bir şekilde takip edilebilecek. Hastalığın seyri sırasında oluşan etkilere daha hızlı müdahale edilebilecek. Ayrıca son yıllarda özellikle şarj edilebilir piller, MR uyumlu bataryalar gibi pek çok yenilik gündemde” dedi