Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, İsviçre’nin Zürih kentinde yaptığı açıklamalarla Ermeni medyasında ve Lemkin Enstitüsü’nde büyük tepki topladı. Paşinyan, sözde Ermeni Soykırımı’nın ancak 1950’lerde Ermeni toplumunun gündemine oturduğunu ifade ederek, “1939’da böyle bir gündem yoktu, nasıl olduysa 1950’de ortaya çıktı” dedi.
Ermeni medyası, Paşinyan’ın sözlerini “Türk söylemlerine paralel” olarak değerlendirirken, bazı medya kuruluşları ise onun Ermeni davasına ihanet ettiğini savundu. Hükümete muhalif kuruluşlar, Paşinyan hükümetini devirmekle tehdit etti.
“PAŞİNYAN ERDOĞAN’IN SÖYLEMLERİNİ BENİMSİYOR”
Lemkin Enstitüsü “Paşinyan, Erdoğan’ın söylemlerini benimsiyor ve Türk tezlerini savunuyor”dedi.
Eleştiriler sadece sözle kalmadı. Hükümete muhalif medya organları ve bazı siyasi gruplar, Paşinyan’ı devirmekle tehdit etti.
Ermeni lobisi, Paşinyan’a yönelik tehditlerini artırırken, “Onu zor günler bekliyor” şeklinde sert açıklamalarda bulundu. Öte yandan, Paşinyan’ın Türkiye ve Azerbaycan ile bölgesel barış çabalarına devam edeceğine dair sinyaller de kulislerde konuşuluyor.
TÜRKİYE-ERMENİSTAN NORMALLEŞME SÜRECİ
Türkiye ve Ermenistan arasında normalleşme sürecini yürüten özel temsilciler, beşinci kez bir araya gelmişti. Toplantı, iki ülkenin ortak sınırında yer alan Alican-Margara sınır kapısında gerçekleştirildi.
GÖRÜŞMENİN GÜNDEMİ
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’yi temsilen Büyükelçi Serdar Kılıç ve Ermenistan’ı temsilen Ermenistan Ulusal Meclisi Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan’ın, 30 Temmuz’da düzenlenen toplantıda bir araya geldiği vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Özel temsilciler, önceki görüşmelerde sağlanan mutabakatları teyit etmişlerdir. Ayrıca, Akyaka/Akhurik demir yolu sınır kapısının bölgesel ihtiyaçlara uygun olarak yeniden işler hale getirilmesi için gerekli teknik çalışmaların yapılmasını ve diplomatik ya da resmi pasaport hamillerine yönelik vize prosedürlerinin kolaylaştırılmasını değerlendirmişlerdir.”
TAM NORMALLEŞME HEDEFİ
Görüşmede, Türkiye ile Ermenistan arasında nihai hedefin tam normalleşme olduğu bir kez daha vurgulanarak, sürecin ön koşulsuz devam ettirilmesi konusundaki mutabakat yinelendi.