ÖNDER ÇELİK İSTANBUL – Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), İstanbul’un konut ihtiyacını bir araştırmayla analiz etti. 18-50 yaş arasında ve geliri 30 bin liranın üstünde olan 1.069 kişiyle yapılan araştırmaya göre gelecekte İstanbul’dan başka bir şehre göç etmeyi düşünenlerin oranı yüzde 17,1 olurken, gerekçe olarak yüzde 66,1 ile hayatın zor olması (trafik vb), yüzde 63,4 ile hayatın çok pahalı olması, yüzde 44,3 ile kiraların çok yüksek olması sıralandı. Gelecekte barınma sorunu yaşayacağını düşünenlerin oranı yüzde 34,6 olurken, evi olmayanların yüzde 79,9’u kiracı olmayı gelecekte bir sorun olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 81,1’i de konut yatırımını mantıklı buluyor. ‘Konut yerine neye yatırım yapmayı düşünürsünüz?’ sorusuna yüzde 46 ile en çok altın cevabı verildi. Katılımcıların yüzde 55,8’i 5 yıldan fazla bir sürede ev alma ümidi olduğunu ifade ederken, ev alma planı olmayanların yüzde 61,6’sı yüksek ev fiyatlarını, yüzde 49,1’i kredi faiz oranlarının yüksekliğini, yüzde 36,2’si gelir yetersizliğini gerekçe gösterdi. Hanehalkı geliri 100 bin liranın üstünde olanların yüzde 45,7’si ise 5 yıl içinde konut almayı planlıyor. 18-29 yaş arasındaki gençlerin yüzde 65,7’si 5 yıl içinde konut almayı hedefliyor.
KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, “Halkımız kiracı olmaktan ve artan kira fiyatlarından mutsuz. Konutu hem bir güvence hem de bir yatırım aracı olarak görüyorlar. Çok değil bundan 5 sene önce gençlere hayatta en çok ne yapmak isterdiniz sorusunda ev sahibi olmak 5. sıradayken bu araştırmada ev sahibi olma istekleri 2. sıraya yükselmiş durumda” dedi. Gelecekte hangisine sahip olmak istersiniz sorusuna üniversitelilerin yüzde 8,5’i yüksek maaşlı bir iş cevabını verirken, yüzde 8,1’i kendi evimi satın almak cevabını verdi. Dünyayı gezmek ise yüzde 8 ile üçüncü sırada yer aldı. 2024’te yüzde 56.1’e gerileyen konut sahiplik oranının 2007’den bu yana en düşük oran olarak kayda geçtiğini, bu tablonun dar gelir gruplarında daha da fazla hissedilir boyutlarda olduğunu belirten Kumova, son 17 yılda dar gelirlinin ev sahibi olma oranının yüzde 61’den 45’e gerilediğini, 2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’inin kirada otururken bu sayının 2024 yılında neredeyse ikiye katlanarak 36,7’ye çıktığını, bunun toplumumuzu ekonomik olduğu kadar sosyolojik ve psikolojik olarak etkilediğini söyledi.
EMLAK KONUT MODELİ TOKİ İÇİN DE OLSUN!
Kamu-özel sektör iş birliği ile sosyal konut ve erişilebilir konut üretiminin artırılması gerektiğini anlatan Kumova, şöyle konuştu: Dar gelirli kesim için konut üretimi TOKİ’ye devredilmiş gibi duruyor, ancak bu TOKİ için bir haksızlık olduğu gibi ihtiyacın da bu yolla karşılanması mümkün değil. Orta ve üst gelir grubunda Emlak Konut GYO ve özel sektör arasında kurulmuş olan ve başarısını kanıtlamış modelin sosyal ve erişilebilir konut için TOKİ ve özel sektör arasında da kurulması çok önemli.