Fransız basını Erdoğan’ın zaferini konuşuyor: Erdoğan altın döneminde

Orta Doğu’daki diplomatik hareketlilik ve Suriye’deki hızlı gelişmeler, dünya gündeminin merkezinde yer almaya devam ediyor.

Türkiye’nin diplomatik başarısı Fransız medyasında yankılandı. AFP’nin analizine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki son gelişmelerin yanı sıra Afrika Boynuzu’ndaki barış sürecine liderlik ederek uluslararası sahnede “zirve dönemini” yaşıyor. Analizde, ABD’nin yeni seçilen başkanı Donald Trump’ın Erdoğan’a yönelik övgü dolu sözlerinin de dikkat çekici bir ayrıntı olduğu vurgulandı.

“KARTLARINI İYİ OYNADI, KISKANILACAK BİR POZİSYONA SAHİP!”

AFP, Beşar Esad rejiminin devrilmesi sonrası Türkiye’nin doğrudan müdahil olmamasına rağmen, Suriyeli muhaliflerle uzun süredir devam eden iş birliğinin Ankara’ya büyük bir diplomatik avantaj sağladığını belirtti. Bu ilişkilerin, Türkiye için Şam yönetimiyle doğrudan bir iletişim hattı kurma imkânı sunduğu da analizde yer aldı.

“ERDOĞAN’IN ARABULUCULUK KARTI AFRİKA’DA”

Marlow Global araştırma direktörü Anthony Skinner AFP’ye yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yalnızca Suriye ile sınırlı kalmayarak, Etiyopya ve Somali arasındaki uzun süredir devam eden anlaşmazlığa aracılık etmesi, uluslararası diplomasi sahnesindeki önemini pekiştirdi.

Analistlere göre Erdoğan, bölgesel ve küresel siyasette kartlarını ustalıkla oynayarak dikkat çeken kazanımlar elde etti.

“EN BÜYÜK KAZANAN ERDOĞAN OLDU”

Marlow Global araştırma direktörü Anthony Skinner AFP’ye yaptığı açıklamada “Erdoğan güç projeksiyonu ve güvenlik perspektifinden uzun bir oyun oynadı” dedi.

Skinner, “Erdoğan hükümeti, Türkiye’nin hem kendi arka bahçesinde hem de daha uzaklarda elini güçlendirmek için hem devlet hem de devlet dışı aktörlerle ilişkilerini dikkatli bir şekilde geliştirdi. Bunun getirileri özellikle Suriye ve Afrika Boynuzu’nda açıkça görülüyor. Suriye’de kıskanılacak bir eli var.” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN ETKİSİ MAKSİMİZE EDİLİYOR

AFP ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hartum ve Abu Dabi arasında Sudan’ı derinden etkileyen ve on binlerce kişinin yaşamını yitirmesine yol açan şiddetli çatışmalar konusundaki anlaşmazlığı çözmek için devreye girdiğini de ele aldı.

Gazeteye konuşan uluslararası güvenlik uzmanı ve Amerikalı siyaset bilimci Max Abrahms, Suriye’deki gelişmelerin ışığında “en büyük kazananın” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ifade etti.

Abrahms, AFP’ye verdiği demeçte, Esad’ın uzun süredir destekçisi olan aktörlerin -Ukrayna savaşıyla meşgul Rusya ve İsrail’in hedef aldığı Hizbullah nedeniyle zayıflayan İran- artık sahnede etkin bir rol oynayamadığını belirtti. Bu durumun, Erdoğan için “Suriye’deki Türk etkisini genişletmek adına önemli bir fırsat sunduğunu” vurguladı.

“BAYKAR’IN UKRAYNA SEMALARINDAKİ VARLIĞI, DİPLOMASİYE KAPI AÇIYOR”

Analizde, Erdoğan’ın Batı yaptırımlarından uzak dururken Ukrayna’ya insansız hava araçları sağlayarak denge politikası izlediği ve bu sayede hem Moskova hem de Kiev’le diyaloğunu sürdürdüğü belirtildi. AFP, bu yaklaşımın Türkiye’yi, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinde kilit bir arabulucu olarak konumlandırdığına dikkat çekti.

“ANKARA’NIN STRATEJİK ÖZGÜVENİ VAR”

AFP analizinde, Ankara’nın Suriye’deki gelişmelerle birlikte sınır güvenliğini pekiştirerek terör örgütü PKK tehdidini azaltma fırsatı bulduğu ifade edildi. Türkiye’nin 2016’dan bu yana ABD destekli YPG’yi hedef alan operasyonlar düzenlediği hatırlatılarak, Ankara’nın terör örgütü YPG’yi PKK ile bağlantılı bir tehdit olarak gördüğü belirtildi. Esad’ın devrilmesinden kısa bir süre sonra, Ankara’nın Suriye’deki yeni yönetimin HTŞ üzerinden YPG’ye karşı harekete geçeceğine inandığına dikkat çekildi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, “Bu yeni dönemde PKK/YPG terör örgütü Suriye’de tasfiye edilecek. Hem biz hem de Suriye’nin yeni yönetimi bu hedefi paylaşıyor,” sözlerine yer verilen analizde, Max Abrahms’ın görüşleri de aktarıldı. Abrahms, ABD’nin yeni yönetiminin Suriye’den askerlerini çekme kararının, YPG’yi zayıflatacağını ve bu durumun Türkiye’nin çıkarlarına hizmet edeceğini vurguladı.

MÜLTECİLER İÇİN YENİ BİR DÖNEM

AFP, Suriye’deki geçiş sürecinin, Ankara için başka bir önemli mesele olan Suriyeli mültecilerin geleceğini yeniden gündeme getirdiğini belirtti. Türkiye’de yaklaşık üç milyon mültecinin bulunduğu ve bu durumun iç siyasette gerilime yol açtığı ifade edilirken, Esad’ın devrilmesinin bu sorunun çözümüne yönelik bir kapı aralayabileceği yorumunda bulunuldu.

Kıdemli analist Hamish Kinnear, AFP’ye yaptığı değerlendirmede, “Esad’ın düşüşü, Türkiye’deki mültecilerin ülkelerine geri dönüşünün ve Ankara’nın bölgesel etkisinin artmasının yolunu açtı,” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’IN ZİRVE DÖNEMİ

AFP analizinde, Kinnear’ın şu değerlendirmesine yer verildi:

“Bu, hiç şüphesiz Erdoğan’ın uluslararası arenada yıldızının parladığı bir dönem.” Erdoğan’ın Suriye ve bölgedeki gelişmelerden elde ettiği stratejik kazançlar, hem bölgesel hem de küresel ölçekte Türkiye’nin etkisini artırmaya devam ediyor.”

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir