MURAT ÖZTEKİN’İN HABERİ – Türkiye ve İslam dünyasının fikir hayatında büyük etkileri olan ama kendi hayatı karanlıkta kalan isimler var. 1800’lü yılların ikinci yarısında birçok Orta Doğu ülkesinde aktif olan, aykırı fikirleri yüzünden eleştirilen ama tanınmış yazarlara da tesir etmeyi başaran Cemaleddin Afgani (Efgani) onlardan biri… Prof. Dr. Yılmaz Karadeniz ise Afgani’nin esrarengiz hayatına ve faaliyetlerine odaklandı. Yılmaz, KTB Yayınları tarafında okura sunulan “Hangi Cemaleddin Afgani?” adlı eserde tartışmalı ismin enteresan fikirleri ve istihbari işlerini arşiv vesikalarıyla ele aldı.
Gazetemizin sorularını cevaplayan Prof. Dr. Karadeniz, Afgani’nin karanlıkta kalan bir şahsiyet olduğunu vurgulayarak “Orta Doğu coğrafyasında emperyalist güçler tarafından her dönem kullanılan isimler oldu. Afgani de onlardan biriydi. Ancak kendisi ve faaliyetleri karanlıkta kaldı. Afgani, ölümünden sonra da iyi tanınmadı. Çünkü hakkında konuşmak uzun yıllar ‘sakıncalı’ görüldü. Türkiye’de ve doğduğu yer olan İran’da hakkında çok az yazı yazıldı. Çünkü İngilizler tarafından korunduğu düşünülüyordu. Doktora çalışmam Afgani’nin bulunduğu döneme rast gelince hayatını yazmak bana düştü” diyor.
Afgani’nin İslam coğrafyasında faaliyet gösterdiğini anlatan Karadeniz “Kendisi hırkayla gezen bir İslam âlimi olarak tanınıyor. Ancak İran’da doğup İslam coğrafyasında fitne faaliyetleri yürüttü. O devirde İngilizlerin nüfuz kurduğu Afganistan’da Dost Muhammed Han’ın ölümü sonrasında çocukları arasında fitneyi körükledi. Hindistan’da faaliyet gösterdi. Mısır’da mason localarının kurulmasında aktif rol aldı, Urabi Paşa isyanında rol aldı ve İngilizler ülkeye yerleşti. Sudan’da Anglosakson hedefleri doğrultusunda Arap halifeliği meselesini canlandırdı. Sultan Abdülaziz devrinde Jön Türkler tarafından İstanbul’a davet edilip peygamberliği sanata benzetince tenkit edildi. Hasılı Sünni İslam coğrafyasında İngilizlerin işgaline zemin hazırlayan bir şahsiyet oldu. Zannediyorum cerbezeli ve hırslı karakteri kendisinin istihbarat işlerinde kullanmasına yol açtı” değerlendirmesinde bulunuyor. Karadeniz, Afgani’nin iş adamı Salamoni gibi şahsiyetler tarafından desteklendiğini de kaydediyor.
SULTAN ABDÜLHAMİD “ŞARLATAN” DİYOR
Afgani’nin faaliyetlerinin arşiv vesikalarında da yer aldığını kaydeden Karadeniz “Osmanlı ve İran arşivindeki belgelerde kendisinin casusluk faaliyetleri geçiyor. Mesela Sultan Abdülhamid, kendisi için ‘şarlatan’ tabirini kullanıyor” şeklinde konuşuyor.
ETKİSİ BUGÜN DE DEVAM EDİYOR
Cemaleddin Afgani’nin Osmanlının son devrindeki bazı fikir ve edebiyat adamlarını etkilediğini belirten Karadeniz şunları söylüyor: “Türkiye’de ittihad-ı İslam için çalışan biri olarak tanınan Afgani, entelektüel kesime büyük etki etti. Bunlar klasik İslam uleması arasında yer alan kişiler değildi. Ancak Mehmed Akif Ersoy da Afgani’nin tesiri altında kalmıştı. Enteresandır Süleyman Nazif ve Tevfik Fikret gibi farklı cephelerden isimler Afgani’ye kıymet atfedenler arasında yer aldılar. Klasik İslam geleneğinden kopuşta Afgani’nin büyük rolü oldu. Onun İslam’ın özüne dönme gibi sloganları vardı. Hâlbuki kendisinin temel İslami vecibeleri bile yerine getirmediği biliniyordu. Öte yandan genelde İttihatçılar kendisiyle birlikte oldular. Afgani’nin etkisi bugün de devam ediyor.”
Cemaleddin Afgani’yi en iyi tanıyan isimlerden birinin Sultan Abdülhamid olduğunu söyleyen Yılmaz Karadeniz “Sultan, Afgani’nin İngilizler tarafından kullanıldığını biliyordu. O zaman Londra Büyükelçiliği’nde vazife yapan Abdülhak Hamid gibi isimler vasıtasıyla Afgani’yi İstanbul getirerek, kontrol altına almak istedi ve başardı. Afgan’yi hayatının sonuna kadar Nişantaşı’ndaki bir konakta 20 zaptiye ile gözaltında tuttu” diye konuşuyor.