Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un insan dışkısını gübreye dönüştürme emri, ülkede ciddi bir krize yol açtı. Halktan, ilkbahar ekim sezonu için kişi başına yıllık üretimin üç katı olan 1,100 pound (yaklaşık 500 kg) dışkı temin etmeleri istendi. Söz konusu emrin ardından umutsuz vatandaşlar arasında kavgalar çıktı, hırsızlıklar yaşandı ve insan dışkısı için karaborsa ticareti hızla büyüdü.
KOTALAR ÇARESİZLİĞİ ARTIRDI
Kim Jong Un’un kararnamesine göre, yetişkinlerden 1,100 pound, ilkokul ve lise öğrencilerinden ise 440 pound dışkı “bağışlamaları” bekleniyor. Ancak bir insanın yıllık üretiminin ortalama 312 pound olduğu düşünüldüğünde, bu kotayı karşılamak neredeyse imkânsız. Çaresiz kalan halk, umumi tuvaletlerden, hamamlardan ve hatta komşularından dışkı çalmaya yöneldi.
HIRSIZLIK VE ŞİDDET HAD SAFHADA
Başkent Pyongyang’ın kuzeyindeki Güney Pyongan eyaletinde yaşanan olaylar, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Unsan ilçesinde bir fabrika işçisi, bir evin müştemilatından dışkı çalmaya çalışırken ev sahibi tarafından yakalandı. İkili arasında balta ve küreklerin kullanıldığı bir kavga çıktı. Her iki taraf da ciddi şekilde yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Bir başka olayda, lise öğrencisi bir çocuk umumi tuvalette dışkı ararken mahalle lideri tarafından yakalandı. Olay, çocuğun annesiyle lider arasında kavgaya dönüşerek daha da büyüdü.
KARABORSA YÜKSELİŞTE
Özgür Asya Radyosu’nun haberine göre, bu “dışkı kotası” yeni bir karaborsayı tetikledi. Tüccarlar, dışkıyı karaborsada alıp satarak yüksek kazanç elde ediyor. Vatandaşlar ise kotayı doldurmak için birbirlerine zarar vermek pahasına bu rekabete giriyor.
GÜNDELİK HAYATTA YASAKLAR VE BASKI
Kim Jong Un’un bu emri, daha önce internet, mikrodalga fırınlar ve belirli saç modellerini yasaklayan rejimin en tuhaf dayatmalarından biri olarak görülüyor. Uzmanlar, bu tür sert politikaların halk üzerindeki baskıyı daha da artıracağını ve sosyal huzursuzluğun tırmanacağını değerlendirmesinde bulundu.
ÇARESİZLİK DEVAM EDİYOR
Kim Jong Un’un talepleri karşısında halkın çaresizliği artıyor. Zaten kısıtlı kaynaklarla mücadele eden Kuzey Koreliler, günlük yaşamlarını sürdürebilmek için alışılmadık yöntemlere başvurmak zorunda kalıyor. Kotaları dolduramayanların ise cezalandırılacağı açıkça ifade edilmiş durumda.