CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ’UN HABERİ – Ege’de yaşanan deprem fırtınası bölge ülkelerinde paniğe yol açarken, bu hareketliliğin Türkiye’yi etkileyip etkilemeyeceği tartışılmaya başladı. Gazi Üniversitesi Afet Yönetimi ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Ege Bölgesi’ndeki deprem fırtınasının şu hâliyle Türkiye’ye bir etkisi olmayacağını söyledi.
PÜSKÜRME İHTİMALİ YOK
Arslan, şunları kaydetti: Santorini bölgesindeki volkanik hareket ‘dağdaki püskürme’ olarak algılanıyor ama buradaki ‘volkanik hareket’ diye söylenen şey, magma hareketi. Yani volkan yüzeye çıkmıyor ama altta bir hareketlenme var. Altta böyle bir hareketlenme olunca da yüzeyde kırıklara yol açıyor. Kırıkların sayısı çok fazla olduğu için sarsıntılar 1-2 saatte bir devam ediyor. Bu şekilde aylarca, yıllarca devam eden sarsıntılara ‘deprem fırtınası’ diyoruz. Santorini’de volkanik püskürmesi milattan önce 1600 yılında meydana gelmiş. Şu andaki hadise ise yerin yüzlerce kilometre altındaki magma hareketi sonucunda meydana gelen kırılmalar.
TÜRKİYE’Yİ ETKİLEMEZ
Ege Bölgesi’ndeki deprem fırtınasının mevcut hâliyle Türkiye’ye bir etkisi olmayacağını söyleyen Arslan “Depremin şiddetinin büyüyeceğini tahmin etmiyoruz ancak büyürse, Muğla Fethiye’den İzmir’e kadar olan kıyı şeridinde tsunami etkisi olabilir. Kıyılarda birkaç metrelik tsunami beklenebilir” diye konuştu.
Türkiye’de yanardağlarla ilgili bir risk olup olmadığıyla ilgili de bilgi veren Arslan “Niğde’deki Hasandağı bölgesinde bir hareketlenme olduğu biliniyor. Hareketlenme AFAD tarafından takip ediliyor. Onun dışında eski volkanik dağlar Süphan ve Erciyes dağlarında bir risk gözükmüyor. Bu açıdan Anadolu’da şiddetli bir şey beklenmiyor” ifadelerini kullandı.
DEPREMLE MAGMA SEVİYESİ YÜKSELDİ
Türkiye’nin en genç volkan dağları arasında bulunan Hasandağı volkanik ünitesi tarihî çağlardan bu yana daldığı uykusuna devam ediyor. En son milattan önce 6600 yılında patlamanın yaşandığı dağ, Dünya Volkanoloji Birliği tarafından aktif volkan olarak kabul ediliyor. 20 Eylül 2020’de Hasandağı’nın güneybatısında meydana gelen 5,3 şiddetindeki depremin ardından dağda basınçlı gaz çıkışları oluşmuştu. Kasım 2021’de yapılan incelemeler sonucunda magma düzeyinde yükselmeler tespit edildi.