Beyazıt’taki çatışmada yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin 12 sanığa tahliye

Beyazıt’taki çatışmada yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin 12 sanığa tahliye Fatih Beyazıt’ta 2 husumetli grubun silahlı çatışması sırasında yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin davanın görülmesine başlandı.

Beyazıt’taki çatışmada yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin 12 sanığa tahliye

İSTANBUL – Fatih Beyazıt’ta 2 husumetli grubun silahlı çatışması sırasında yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin davanın görülmesine başlandı. Mahkeme, 12 sanığın tutuklulukta geçirdikleri süreyi de dikkate alarak tahliye edilmesine karar verdi.

Fatih Beyazıt’ta iş yerleri bulunan 2 husumetli grubun 23 Mayıs 2022’de silahlı çatışması sırasında yoldan geçen Azerbaycan uyruklu Kamran Dadashzade’nin silahla vurularak öldürülmesine ilişkin davanın görülmesine başlandı. İstanbul 31.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bazı tutuklu sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla bağlanırken, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar salonda hazır bulundu. Duruşmaya bir kısım müştekiler ile tarafların avukatları da katıldı.

“Belli ki geceden hazırlık yapmışlar, kolu kırık olan bir kişi ‘biz buraya ölmeye geldik’ diye bağırdı”

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Mahmut Korkular, diğer müşteki sanıklar Polat ve Kerim Öztürk’ü tanıdığını ve aralarında husumet ile anlaşmazlık bulunduğunu söyleyerek, “Öztürk’leri normalde tanımam, Polat Öztürk’ün işlettiği dükkanın önceki sahibi Ömer Demir’di. Ömer Demir ile Polat Öztürk’ün dükkanın tapusunun teslim edilmemesi hususu ile alakalı mahkemelik bir durumları vardı. Ömer Demir’in lehine tanıklık yapınca bunlar bize düşmanlık beslediler. Böylece aramızda husumet başladı. Hatta Polat Öztürk, bizim köyümüze kadar gelip bizi tehdit etmişti. Olay günü her zamanki gibi iş yerimizi açmaya gittik, onların iş yerinde çok sayıda insan vardı. Kardeşim bu durumu 112’ye bildirdi. Belli ki geceden hazırlık yapmışlar. Kolu kırık olan bir kişi ‘biz buraya ölmeye geldik’ diye bağırdı. Daha sonra arbede yaşandı, silah sesleri gelmeye başladı içeriden. Memur bey de yaralandı. Ben vurulan polis memuruna ceketimi çıkararak tampon yaptım. 112’yi arayıp haber verdim. Olayın başından sonuna kadar oradaydım” şeklinde konuştu.

“Bunlar planlayarak, tasarlayarak bizi öldürmeye çalıştılar”

Müşteki sanık Kerim Öztürk ise savunmasında 2 senedir dükkanını açamadığını söyleyerek, “Dükkanım 2 sene kapalı olduğu için her şey toz içindeydi. Temizlik yapılması için Ömer isimli kişiden yardım istemiştim. Ömer’in temizliğe yardım etmesi için getirdiği kişilerin hepsi ile orada tanıştım. Sabaha doğru karşı taraf toplanmaya başladı. Ağabeyim panik butonuna bastı. Basınca direkt polis geliyor. Polis geldi. Karşı taraf 30-40 kişiydi. Bir polis memuru dükkana girerek, ‘dışarı çıkmamamızı, çıkarsak bizi koruyamayacaklarını’ söyledi. Sonra karşı taraftan Hacı diye biri içeri girerek ‘dükkanı bize satmazsanız eğer 3 sizden 3 bizden ölür’ dedi. Hiçbir zaman dükkandan dışarı çıkmadık. Daha sonra sert bir cisim attılar, cam kırıldı. Arkasından bize silah sıkılmaya başlandı. Bunlar planlayarak, tasarlayarak bizi öldürmeye çalıştılar” diye konuştu.

Savunmasına devam eden Öztürk, “Önce bunlar ateş ettiler. Mermiler fazla gelince korktum, polisin yetersiz olduğunu anladım ben de ruhsatlı silahımla hedef gözetmeksizin ateş ettim. Daha sonra özel harekat polisleri geldi teslim oldum. Vefat eden kişi ile polis memurunun seken kurşundan vurulduğu yazıyor. Suçlamayı kabul etmiyorum. Dükkan dedemden kalmadır. Bu çete 5 senedir benim dükkanıma çökmeye çalışıyor. Bu tür olaylardan uzağım. 2020’de küçük kardeşime saldırdılar, beyin kanaması geçirdi. 11 gün yoğun bakımda kaldı. Şikayetçiyim. Masumum bir şey yapmadım. Beraatımı istiyorum” ifadelerini kullandı.

Duruşmada bir kısım müştekiler, şikayetlerinin devam ettiğini belirttiler.

12 sanığa tahliye

Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, müşteki sanıklardan Mahmut Korkular, Ali Ergen, Burak Ergen, Ozan Baycan, Salih Albayrak, Sercan Bilgi, Serhat Seçen, Servet Erez, Muzaffer Bilgi, Eyüp Can Asman, Kaan Küççük ve Doğan Karatay’ı tutuklulukta geçirdikleri süreyi de dikkate alarak tahliye edilmesine karar verdi. Ayrıca sanıklar hakkında ‘yurt dışına çıkış yasağı’ şeklinde adli kontrol tedbirinin de uygulanmasına hükmedildi.

5 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi

Mahkeme heyeti, sanıklar Ferit Çakırtaş, Gürsel Korkular, İbrahim Halil Küçükyılmaz, Kerim Öztürk ve Polat Öztürk’ün ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 14 kişi ‘mağdur’, bunlardan 9’u ise polis memuru olarak yer alırken, 26 kişi ise ‘mağdur-şüpheli’ olarak yer aldı. Hazırlanan iddianamede, Beyazıt Mahallesi’nde mağdur şüpheliler Kerim Öztürk ile Polat Öztürk’ün iş yerlerinin bulunduğu, yan taraflarında bulunan iş yerinde ise ayakkabıcılık faaliyeti yürüten Korkular ailesinin bulunduğu ve her iki taraf arasında önceye dayalı husumetin bulunduğu kaydedildi.

Polis ekiplerine ‘daha önce husumet yaşadığım kişiler beni tehdit ediyor, şu anda buradalar, silahlı olabilirler’ şeklinde anons geldiğinin anlatıldığı iddianamede, ekiplerin belirtilen adrese gittiği, o sırada 2 taraf arasında sözlü tartışma ve küfürleşme olduğu ve her iki gruba yönelik sakinleştirme çalışmaları devam etse de, grupların buraya ölmeye geldiklerini, aralarındaki husumetin iki taraftan birinin yok olması ile sonuçlanacağını söyledikleri aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede, her iki taraf arasında önceye dayalı husumetin bulunması nedeniyle Öztürk’lerin iş yerinin uzun süre kapalı kaldığı, olay günü Öztürk Tekstilin açılışı nedeniyle hazırlık yapıldığı ancak olay gecesinde diğer tarafın, karşı tarafla yaşanacak bir problem olması ihtimaline dayanılarak silahlarla hazırlık yapıldığı belirtildi. Polis memurlarının iki grup arasındaki silahlı çatışma arasında kaldıklarının aktarıldığı iddianamede, polislerin saldırıyı önleme ve bertaraf etme amacıyla silah kullanarak her iki gruba karşılık verdikleri, çatışma anında sivil vatandaşların ve 1 polis memurunun yaralandığı kaydedildi.

İddianamede, olay anında silah kullandığı tespit edilen mağdur-şüphelilerin birbirlerine yönelik hedef gözeterek doğrudan ateş ettikleri, polis memurlarının karşılık vermesine rağmen polis memurlarına yönelik de eylemlerini devam ettirdikleri, silah kullandığı tespit edilemeyen mağdur şüphelilerin ise olayda iştirakinin bulunduğu kaydedildi. Öte yandan olay esnasında yoldan geçen Kamran Dadashzade’nin ense kısmından yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtildi. Dadashzade’nin, mağdur-şüpheli Kerim Öztürk tarafından yaralanıp, sonrasında öldüğünün tespit edildiği de aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede mağdur- şüphelilerden Kerim Öztürk’ün ‘kasten öldürme’, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘kasten yaralama’, ‘görevi yaptırmamak için direnme’, ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından toplamda müebbet hapis ile 98 yıldan 275 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Diğer 25 mağdur-şüphelinin ise 45 yıldan 285 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması istendi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sema Demir – 3. Sayfa

Fatih Beyazıt 3. Sayfa Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir