Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün heyetini Ankara’da ağırladı. Bakan Fidan, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın yanı sıra, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Ürdün Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Yusuf el-Huneyti ve Ürdün Genel İstihbarat Departmanı Başkanı Tümgeneral Ahmed Husni’nin katılımıyla düzenlenen 3+3 formatındaki toplantının ardından mevkidaşı ile birlikte basının önüne çıktı.
Fidan, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, terörle mücadelede yıllardır amansız bir çaba içerisinde olduğunu ve zafer kazandığını vurgulayarak “Fakat sadece ülkemizde bu zaferi kazanmak yetmiyor. Maalesef başta DEAŞ olmak üzere birçok terör örgütü sınırlarımızın ötesinde varlığını devam ettiriyor” diyerek şöyle devam etti:
DEAŞ BİR ZEHİRDİR
“DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir. Sınır içinde ve dışında İslam toplumlarının ortak sorunu olan DEAŞ’tan kurtulmak için büyük hassasiyetle mücadele ediyoruz. Bölgemizde DEAŞ’ın tekrar yükselmemesi bizim için çok önemli. Dolayısıyla biz kimden emir aldığı belli olmayan, sadece şiddet için şiddet yapan bu sapkın örgütle mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.”
NİYE BÖYLE OLUYOR?
“Terör örgütü PKK ile mücadelemiz sürüyor. PKK terör örgütünün Kürt kardeşlerimizin asil duygularını sömürerek onlar üzerine kurdukları şiddet imparatorluğu artık çökmek üzere. Çok şükür Türkiye’de büyük bir temizlik yapıldı. Irak’taki kardeşlerimiz Sincar’daki işgale göz yumuyorlar. Niye oluyor, onu bilmiyoruz. O herhâlde bir müddet sonra kalkar ortadan.”
ORTADAN KALKACAK
“Suriye’deki şartlar değişti. Suriye’deki terör örgütü PKK/YPG’nin varlığının ortadan kaldırılması an meselesidir. PKK bir an önce silah bırakmak zorundadır. ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin, terör örgütü PKK/YPG’ye gardiyan rolü biçmiş durumda. PKK’yı terör örgütü DEAŞ’la mücadele kılıfında sunma gayretindeler. Bu gerçekle bağdaşmıyor.”
DEAŞ BAHANESİYLE…
“Batılı ülkeler, NATO üyesi Türkiye’nin düşmanı olan PKK’yı kendi toplumlarına ‘gardiyanlık yapsın’ diye sunuyor. Bu gardiyanlık işini yeni Suriye yönetimi de yapabilir, Türkiye de destek verebilir. Yok eğer bölgede emelleriniz farklıysa, DEAŞ’ı bahane ederek, PKK’yı güçlendirerek, ayakta tutarak Kürt kardeşlerimizi de sömürerek, tıpkı DEAŞ örneğinde olduğu gibi başka bir politikaya hizmet edilmek isteniyorsa, ona da geçit yok. Her türlü oyunu görecek durumdayız. Sadece görecek durumda değil, aynı zamanda bozacak durumdayız.”