Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye tartışmaları sürerken, Türkiye’nin bölgesel ve küresel siyasetteki etkisi bir kez daha gözler önüne serildi.
AP Milletvekili Kostas Mavridis’in Türkiye’nin NATO’daki gücüne dikkat çekerek “Ne yaparsak yapalım, Türkiye’ye ihtiyacımız var” sözleri, Türkiye’nin stratejik önemini bir kez daha kanıtladı.
Mavridis, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu hibrit tehditlerden bahsederken Türkiye’yi işaret ederek, Ankara’nın NATO’yu kendi jeopolitik hedefleri doğrultusunda kullandığını iddia etti. Ancak, konuşması sırasında AB’nin Türkiye’ye yönelik eleştirilerine rağmen Ankara ile ilişkileri koparamayacağını itiraf etti.
“Her seferinde Türkiye’nin hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına uyması gerektiğini söylüyoruz, ancak gerçek şu ki, NATO üyesi olarak Türkiye’ye ihtiyacımız var” dedi.
Daha da ileri giderek, “Erdoğan’ın şu anda Ankara’da müttefiklerinizin Türkiye’ye ihtiyacımız olduğunu ve hiçbir şey yapamayacağımızı söylediklerini dinlediğini hayal edin. Belli ki siz (Erdoğan olarak) daha fazlasını yapmaktan çok mutlu olacaksınız” ifadelerini kullanan Mavridis, Türkiye’nin bölgesel ve küresel siyasetteki belirleyici rolünü kabul etmiş oldu.
Konuşmasını “Aynı tutumla devam ettiğimiz sürece, Baltık’tan Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’ya kadar hayati çıkarlarımıza karşı Türkiye’den çok daha kötüsünü göreceğiz” sözleriyle bitiren Mavridis, Avrupa’nın Türkiye’yi dengeleyemediğini ve Ankara’nın gücünün giderek arttığını vurguladı.
“SURİYE İLE ANLAŞMASINI ENGELLEMELİYİZ”
Öteye yandan AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos, Türkiye ve Suriye arasında muhtemel bir deniz yetki anlaşmasını önlemek için AB ülkelerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini savundu.
Rum medyasına göre Kombos, AB’ye çağrıda bulunarak, “Türkiye-Suriye anlaşması Kıbrıs’ın egemenlik haklarını ihlal eder” iddiasında bulundu.
“27 AB ülkesi olarak birlikte hareket edersek, Suriye üzerinde etkili olabiliriz” diyerek, Türkiye’nin bölgede attığı adımlara karşı Avrupa’nın koordineli bir müdahale stratejisi geliştirmesi gerektiğini söyledi.