İstanbul’da yaşanan olayda, iddiaya göre kadın, eşinin son 5 yıldır yatağın ayırdığını, kendisine değer vermeyerek ilgisiz davrandığını ve evi terk ettiğini iddia ederek ‘evlilik birliğinin temelinden sarsılması’ nedeniyle çekişmeli boşanma davası açtı.
Eşinin mal varlığını muvazaalı bir şekilde ağabeyine devrettiğini dava dilekçesinde belirten kadın, son olarak ek kredi kartının iptal edildiğini ileri sürdü. Çocuğunun velayeti ile aylık bin 500 lira nafaka talep eden kadın, kendisi için de 500 bin lira manevi tazminat istedi.
DELİLLER HUKUKA AYKIRI
Hürriyet’in haberine göre koca da eşinin kendisini aldattığını kanıtlamak amacıyla evine gizli bir kamera yerleştirdi. Ancak, elde ettiği görüntüleri mahkemeye sunmasına rağmen Yargıtay, bu delilleri hukuka aykırı buldu ve kabul etmedi.
Yargıtay, gizli kamera ile elde edilen görüntülerin hukuka aykırı bir şekilde toplandığına hükmetti. Bu karar, mahremiyetin ihlali ve hukukun üstünlüğü ilkesine dikkat çekti. Hukukçu Dilek Yüksel konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Eve gizli kamera yerleştirerek delil elde etmek hukuka aykırıdır. Kişiler, delil elde etmek uğruna başka bir suç işleyerek hak iddia edemezler.
Bu karar, hukuk sisteminde delil elde etme sürecinin de hukuka uygun olması gerektiğini bir kez daha gündeme taşıdı. Hukukçular, mahkeme süreçlerinde bireylerin haklarını koruma amacıyla bu tür yöntemlerin kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
HUKUKÇULAR NE DİYOR?
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan İstanbul Barosu Avukatı Dilek Yüksel, “Basit bir ifadeyle delil, davada her şey demektir. Davada iddialarımızı delillerle ispat edebiliriz. Fakat yine yargılama kapsamında iddialarımızı hukuka uygun yollarla elde edilmiş delillerle kanıtlamak zorundayız.
Delilin hukuka uygun yolla elde edilmesi ne demektir? Delillerin yürürlükte bulunan hukuk kurallarına aykırı olmayan yollarla elde edilmesi demektir. Yargıtay kararına konu olayda aldatıldığından şüphelenen erkek eve gizli kamera yerleştirmek suretiyle kadının başka bir erkekle yakınlaşmasını kayda alarak delil elde ediyor. Burada adamın bir hazırlık dahilinde ve kadının haberi olmadan kamera kaydına aldığını görüyoruz.
Yargıtay, isabetli bir şekilde bu delilin hukuka aykırı olduğunu kabul etmiştir ve hükme esas almamıştır. Boşanma davalarında sık karşılaştığımız durumlar. Kamera kaydına alma, dedektif tutma ve benzeri yollarla insanlar davalarına delil elde etmeye çalışmaktadır. İnsanların böyle durumlarda dikkatli olması gerekir. Davaya delil elde edeceğim düşüncesiyle suç da işleyebilirler. Cezai yaptırımlar ile de karşı karşıya kalabilirler” dedi.