CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ’UN HABERİ – Bütün dünyada problem hâline gelen sosyal medyadaki ‘akım’ çılgınlığı, daha önce de çeşitli şekillerde ölümlere yol açmıştı. Bu akımlardan biri, kişinin çok fazla yemek yediği ve bu sırada izleyicilerle etkileşime girdiği ‘Mukbang’ olmuştu. Çin’de bir sosyal medya fenomeni, canlı yayın sırasında aşırı miktarlarda yemek yiyerek hayatını kaybetmişti. Aynı akım dolayısıyla Türkiye’de de bir kişi, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Yine sosyal medya platformlarında gündem hâline gelen ‘tekneden atlama’ akımı dolayısıyla ABD’de dört kişinin öldüğü iddia edilmişti. Ayrıca, kişilerin nefeslerini tuttuğu bir akım olarak bilinen “Blackout Challenge” (Bayılma Oyunu) akımının da daha önce ölüme sebep olduğu gündeme gelmişti.
İzmir’de 11 yaşındaki Mert Yetiştiren’in sosyal medya uygulaması için video çekmek amacıyla üzerine kolonya döküp kendisini ateşe vermesi ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesinin ardından, ailelerin sosyal medya kontrolü için neler yapılabileceği yeniden tartışma konusu oldu. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı, ailelerin çocuklarına dijital okuryazarlık eğitimi aldırması gerektiğini söyledi. Yazıcı “Ailelerin sosyal medyada çocuklarının ne yaptığını kontrol etmesi çok zor. Aileler, güvenli internet paketi alarak bazı içerikleri kontrol altında tutabilir. Ancak bu yeterli değil, ebeveynler, çocuklarının internette ne yaptıklarıyla ilgili diyaloğa girmeli. Bunu yaparken de kontrol mekanizması olarak değil, arkadaşça yaklaşarak yapmalılar. Ayrıca, çocuklardaki dikkat dağınıklığı ve hüzünlenme gibi psikolojik yönleri takip edilmeli. Farklı davranış veya agresif hareketler sergiliyorlarsa psikolojik destek alınabilir” dedi.
Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün, sosyal medya kullanımına 16 yaş sınırı getirilmesi gerektiğini söyledi. Ergün “Dünyanın birçok yerinde bu tür düzenlemeler yapılıyor. Türkiye’de de bu çerçevede bir düzenleme hazırlığı olduğunu yetkililerin açıklamalarından anlıyoruz. Ancak, devletlerin tek başına yaş sınırı getirilmesi bir anlam ifade etmiyor. Sosyal medya platformlarının da devletin getirdiği kurallar riayet etmesi gerekiyor. Platformlar, ‘kimlik tespiti’ şeklinde belirlemeler yapmalı. Çocuklar, yaşını ispatlamak suretiyle hesap açabilmeli” ifadelerini kullandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da İzmir’deki olayla ilgili olarak “Bu acı olay bir defa daha sosyal medya düzenlemesinin ne denli büyük bir ihtiyaç olduğunu hepimize göstermiştir” açıklamasını yapmıştı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da geçtiğimiz aralık ayında yaptığı açıklamada 16 yaş altındaki çocukları sosyal medya ve online oyunların zararlarından korumak için kanuni düzenleme yapma ihtiyacının mecburiyet hâline geldiğini söylemişti.