ABD Suriye’ye yönelik yaptırımlarını kaldırıyor!

ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde, Ömer Abdel-Baqui’nin imzasını taşıyan bir haberde, Suriye’nin yeniden inşası sürecinde ABD’nin izlediği politikalardaki değişim ele alındı.

On yıldan fazla süren iç savaşın ardından ekonomik ve sosyal olarak büyük bir yıkım yaşayan Suriye, milyarlarca dolarlık petrol gelirini kaybetti ve enflasyonun etkisiyle halk temel ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluklar yaşadı. Ancak şimdi, Suriye’nin yeni hükümeti Batılı güçleri yaptırımları kaldırmaya ikna etmeyi ve ülkenin petrol sektörünü yeniden kontrol altına almayı hedefliyor.

Şam’da, Esad rejiminin çöküşünün ardından ülkede bazı değişikliklerin yaşandığı gözlemleniyor. Fiyatlar düşerken, yabancı para birimleriyle işlem yapılmaya başlanması, iyimser bir hava kattı. Ancak, ülke hala parçalanmış ve iç savaşın ardından yeniden birleşmesi için büyük bir çaba sarf edilmesi gerekli.

Bununla birlikte, Esad yönetimi sırasında yaşanan yıkımın ve dış müdahalelerin ardından, Suriye’deki liderler, savaşın izlerini silmek ve ülkeyi yeniden inşa etmek için büyük bir mücadele veriyor. Şu anda, petrol endüstrisini yeniden canlandırmaya çalışıyorlar. Ancak, ülke hala Batı tarafından ciddi şekilde yaptırımlarla karşı karşıya. Hükümet, bu ekonomik zorluklarla başa çıkabilmek için dış yatırımlara ve yardımlara ihtiyaç duyuyor.

Haber kaynaklarına göre, Biden yönetimi Suriye’ye yardım sağlamak için mevcut yaptırımları hafifletmenin yollarını arıyor. 

ABD’li Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörler, Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının henüz erken olduğunu savunsa da, Biden yönetimi, Suriye’ye yönelik yaptırımları hafifletme konusunda istekli olduğunu belirtiyor. 

SURİYE VE ABD YAPTIRIMLARI: ONLARCA YILLIK BASKI POLİTİKASI

ABD, 1979 yılında Suriye’yi “teröre destek veren ülkeler” listesine ekleyerek ülkeye yönelik yaptırımlarını başlattı. Süreç, savunma ürünleri ihracatına getirilen yasaklardan, hem sivil hem de askeri kullanıma uygun malların ihracatına uygulanan kısıtlamalara ve finansal yaptırımlara kadar geniş bir alanı kapsadı.

2004 yılında, “Suriye Hesap Verebilirlik ve Lübnan Egemenliğini Yeniden Tesis Etme Yasası” ile yaptırımlar daha da genişletildi. Aynı yıl, 13338 Sayılı Başkanlık Kararnamesi’yle ithalat ve ihracat üzerindeki kontrol mekanizmaları sıkılaştırıldı.

2011’de Suriye iç savaşının başlamasıyla yaptırımlar daha kapsamlı hale geldi. Özellikle enerji ve finans sektörlerine yönelik yasaklar, rejimin ekonomik kaynaklarını sınırlamayı hedeflerken, üst düzey yetkililerin mal varlıklarının dondurulması ve Amerikan şirketlerinin Suriye ile ticaret yapmasının önlenmesi önemli adımlar arasında yer aldı.

SEZAR YASASI: YAPTIRIMLARIN YENİ BOYUTU

2019 yılında eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalanan ve 2020’de yürürlüğe giren “Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası”, yaptırımların kapsamını daha da genişletti. Adını, 2014 yılında Esad rejiminin hapishanelerde işlediği suçları belgeleyen bir askeri polisin kod adından alan yasa, yalnızca rejimi değil, yabancı kişi ve kuruluşları da hedef aldı.

Sezar Yasası, Esad rejimini daha fazla izole etmeyi ve uluslararası sistemden dışlamayı amaçladı. Bugün ABD’nin Suriye’ye yönelik uyguladığı yaptırımlar, dünyanın en kapsamlı ekonomik yaptırımları arasında sayılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir