YEŞİM ERASLAN MUĞLA – Millî Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları terör örgütü PKK/YPG’nin Tişrin Barajı çevresinde masum sivilleri kalkan olarak kullanmasının “ahlaka ve mantığa” aykırı olduğunu belirterek, bölgeye sivil grupların arasında teröristlerin de sızdığına dikkat çekti. Gazetecilerin, Suriye’deki gelişmelere ilişkin sorularını cevaplayan MSB kaynakları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, terörizme karşı küresel iş birliği ve uluslararası dayanışmanın önemine inandığına işaret etti. Kaynaklar, Suriye’de su kaynakları, enerji üretimi ve bölgesel güvenlik açısından stratejik öneme sahip bir nokta olan Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajının, terör örgütü tarafından son savunma hattı olarak değerlendirildiğini vurguladı.
ÇARESİZLİĞİ GÖSTERİYOR
Suriye’nin Tişrin Barajı bölgesinde terör örgütü tarafından gerçekleştirilen, masum sivilleri canlı kalkan olarak kullanma girişimini kınayan kaynaklar, “Bu tür eylemler akla ve mantığa, uluslararası hukuka, insan haklarına ve insanlığa aykırıdır. Terör örgütünün Tişrin Barajı bölgesinde sivilleri canlı kalkan olarak kullanması hatta aralarında sivil giyimli terörist grupları da bölgeye sevk etmesi sadece terörist grupların gerçekleştirebileceği bir hareket olup, insan hakları ihlalidir. Bu tür eylemlerin, terör örgütlerinin kendi çıkarları uğruna masum insanların hayatlarını hiçe sayan acımasız yöntemleridir. Kandil zihniyetinin yönlendirdiği bu faaliyet, Kürt kardeşlerimizin lehine olmaktan çok onlara yeni sıkıntıları beraberinde getiriyor. Terör örgütlerinin sivilleri kendi çıkarları uğruna canlı kalkan olarak kullanması, sadece insanlık dışı bir yaklaşım değil, aynı zamanda terör örgütlerinin çaresizliğini ve çöküşünü de gösteren bir eylem” dedi.
TSK AZİMLİ VE KARARLI
Bölgedeki gelişmelerin, hem Suriye’nin iç güvenliği hem de Türkiye’nin sınır güvenliği açısından büyük önem taşıdığını belirten MSB kaynakları, TSK’nın, terör örgütlerinin bu tür stratejik altyapıları kullanarak bölgedeki istikrarı bozma çabalarını engellemeye kararlı olduğunu vurguladı.
TSK’nın terörist grupların silah bırakmaması durumunda, sınır ötesi operasyonlarını sürdürme azim ve kararlılığında olduğunun altını çizen kaynaklar, “Bu kararlılık, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın meşru müdafaa hakkı ilkesi çerçevesinde, terör örgütlerinin faaliyetlerine son vermek amacıyla bölgede barışı tehdit eden tüm terör unsurları ortadan kaldırılıncaya dek sürdürülecek” ifadelerini kullandı.