Şam’ın altı dehşet çukuru! İnsanlık mezbahası cezaevleri ortaya çıktı

YILMAZ BİLGEN’İN HABERİ – Suriye’de 1970 yılından beri baskıyla iktidarda kalan Esad ailesi, 54 yıl sonra çökerken arkasında büyük bir enkaz bıraktı. Çocuk, yaşlı, kadın demeden milyonlarca insanı, işkence, sürgün, bombandıman ve kimyasal silahlarla yok eden Baas rejimi, başkent Şam’ın altını âdeta insan mezbahasına dönüştürmüştü. Esad’ın sarayına 33 kilometre mesafede bulunan Sednaya Hapishanesi, rejim zulmünün sembol adreslerinden biriydi.

HAFTADA 25 İDAM

2011 yılında iç savaş başlayınca, bütün önemli muhalifler askerlerin koruduğu bu cezaevine getirildi. Binlerce kişi burada işkenceden geçirilip öldürüldü. Kadınlara tecavüz edildi. Toplu idamlar yapıldı. Haftada 20-25 kişinin boynuna yağlı urgan geçirildi. Çuvallara konmuş urganlar ortaya çıktı. İnsanlığa karşı suç işleyen rejim, iki gün önce çöküp baş fail Beşar Esad Rusya’ya kaçınca cezaevleri boşaltıldı. 100 binden fazla tutukluyu serbest kaldı. Muhaliflerin koştuğu ilk adres Sednaya Hapishanesi oldu.

KÖSTEBEK YUVASI GİBİ

Yıllardır ağır şartlar altında hapiste tutulan mazlumlar, özgürlüğe kavuşmanın sevincini yaşadı. Ancak bazıları için gün ışığını görmek kolay olmadı. Güvenlik kameralarıyla yaşadıkları tespit edilen ancak gizli bölmelere kondukları için yerleri bulunamayan esirlere güçlükle ulaşılabildi. Yer altına köstebek yuvası gibi kazılmış, karanlık ve izbe hücrelerin ucu özgürlüğe çıkan mazgalların duvarları balyozlarla yıkılarak kaldırılabildi. Tutuklular, deprem enkazından kurtarılır gibi çıkarıldı. Betonlar kırıla kırıla alt katlara inildi.

ÇOCUKLAR DA VARDI

Ekipler bulunamayan mahkûmlara ulaşmak için haritalara bakarak binanın yapısını çözmeye çalıştı. Kurtarma ekiplerine cezaevinin yapısını bilen iki rehber mihmandarlık yaptı. Yetkililer, devrik rejimin eski cezaevi çalışanlarına kapıların şifrelerini vermeleri çağrısında bulundu. Ulaşılan her noktada vahşetin yeni boyutuyla yüzleşildi. Havalandırma yetersizliği sebebiyle bazı esirlerin, boğulmak üzere olduğu belirlendi. Özgürlüğüne kavuşanların arasında annesiyle tutulan küçük çocuklar da çıktı. Suriye Muhalefet Koalisyonunun tutukluların kurtarılması için Türkiye ve Amerika’dan yardım istediği belirtildi.

AKILLARINI YİTİRMİŞLER

İdam edilen mahkûmların cesetlerinin preslerde dümdüz edildiği, kan ve beden sıvılarının kanallardan atıldığı, preslenip hamura dönen cesetlerin çuvala konulup yok edildiği ortaya çıktı. Bazı esirlerin akli melekesini yitirdiği belirlendi. Esirlere yemek diye verilen küflü, bozulmuş gıdaların mide bulandıran hâli ise görenlerin içini yaktı. Cezaevinde çalışmalar yürütülürken, esirlerin yakınları da dışarıda dört gözle beklemeye başladı. Cezaevi önüne yanaşmış uzun araç kuyrukları, içerideki kurbanların sayısının ne kadar olduğu hakkında ipucu verdi. Mazlum yakınları bir dernek kurmuştu. Sednaya Hapishanesi Tutuklular ve Kayıplar Derneği, özgürlük çalışmalarını sosyal medya hesaplarından paylaştı. “Esad düştü, korkmayın” denilerek karşılanan kadınların, şaşkın hâli dikkatlerden kaçmadı. Ne olduğunu anlamlandıramayan bazı esirlerin, rejimin devrildiği haberini alınca büyük mutluluk yaşadığı gözlemlendi. 

BABALARINI BİLMİYORUM

Cezaevinden inanılmaz hikâyeler de yansıdı. Kadınlar, yine tecavüz edilme korkusuyla kurtarmaya gelenlerin “dışarı çıkabilirsiniz” şeklindeki sözlerine inanmadı. Bazıları, duvara tutunarak çıkmak istemedi. Suriyeli bir kadının “19 yaşında bekâr bi kızken Sednaya Hapishanesine atıldım. Çıktığımda 32 yaşındayım ve babalarını bilmediğim çocuklarım var” sözleri yürek dağladı. Gün ışığı görmemiş çocukları sakinleştirmek için sağlık görevlileri hikâyeler anlattı. Çocukların ağaç ve kuş gibi şeyleri bilmediği ‘onlar ne ki’ diye sorduğu kameralara yansıdı. 40 yıl önce cezaevine giren bir kişinin “Bizi Saddam Hüseyin mi kurtardı” diye sorduğu belirtildi.

İDAMDAN KIL PAYI KURTULUŞ

İdamına dakikalar kala Baas rejiminin çökmesiyle özgürlüğüne kavuşan Suriyeli bir esirin “İdamımız yarım saat önceydi. 54 kişi… İdamımız bugündü” şeklindeki açıklaması tarihe geçti. “Sezar” kod adlı askerler, hapishaneden askerî hastane morguna getirilen esirlerin fotoğrafını çekiyordu. Bunların on binlerce olduğu belirtiliyor. Humus Askerî Hapishanesi’nden 3 bin 500’den fazla esir serbest bırakılmıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir