Sağlıklı çocukların oranı sizi yanıltmasın! Aşı reddi geleceği tehdit ediyor

ZİYNETİ KOCABIYIK’IN HABERİ – Ankara’da yenidoğanda kanamaları engelleyen K vitamini aşısı yaptırılmayan 2 aylık bir bebeğin beyin kanaması geçirerek entübe edilmesi aşılamanın önemini bir defa daha gözler önüne serdi. Aşının koruyuculuğu sayesinde binlerce çocuğun ölümüne, salgınlara yol açan virüslere bağlı hastalıklar artık görülmediği için aşıların etkisinin göz ardı edildiğini söyleyen uzmanlar “Aşının sağladığı rahatlık, aşı karşıtlığı şeklinde karşımıza çıkıyor. Sosyal medyanın etkisiyle yaygınlaşan aşı karşıtlığı ya da aşı kararsızlığı önce bireysel olarak çocuklarımızı en sonunda da toplumun tamamını tehdit ediyor” değerlendirmesini yaptı.

KANAMALI BEBEK VAKALARI GELİYOR

Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Filiz Orhon “Modern tıbbı reddeden aileler arasında topuk kanı aldırmamak, D vitamini, demir verilmesini engellemek, K vitamini aşısını yaptırmamak yaygınlaşıyor. İlk 24 saat içinde yapılması gereken K vitamini yapılmayan çocuk bir süre sonra kafa içi kanamayla gelebiliyor. Nadir de bu vakalar yaşanmaya başladı. Buna karşılık maalesef son yıllarda artan aşı kararsızlığı ve reddi sonucu tüm dünyada daha önce kontrol altına alınmış olan kızamık, boğmaca, suçiçeği gibi pek çok bulaşıcı hastalığın görülme sıklığında artış oldu. Bunun nedeni aşı sayesinde artık görülmeyen ancak ölüme ve sakatlığa sebep olan (çocuk felci gibi) hastalıkları hiç olmadı sanmaları ya da şu anda tek tük görülen bulaşıcı hastalıkların salgın oluşturmuyor olması. Ancak toplumda aşısızların sayısı arttıkça bu bulaşıcı hastalıklar da salgın yapmaya başlayacak” dedi.

SEBEBİ GÜVENSİZLİK

Aşı kararsızlığının hem dünyada hem de ülkemizde yapılan çalışmalarda en sık nedeninin aşı güvensizliği olduğu tespit edildiğini söyleyen Prof. Dr. Orhon “Güvensizliğin sebebi bölgeden bölgeye değişmekle birlikte en sık aşı içeriğine karşı güvensizlik ve birden fazla aşının aynı anda yapılmasının oluşturduğu çekince yer almaktadır. Aşı sonrası istenmeyen etkiler, aşıların faydasının olmadığı inancı, doğal bağışıklığın daha iyi olduğu düşüncesi, dinî nedenler, aşıların gereksiz olduğuna inanma, aşı içeriğindeki maddelere güvensizlik, aşı içeriğindeki maddelerin otizm gibi hastalıklara yol açabileceği inancı, çok uluslu şirketlerce üretilen aşılara güvensizlik, sağlık sistemine güvensizlik ve sosyal medya ve sosyal çevreden edinilen aşı içeriğine karşı şüpheler gibi nedenler ise aşı kararsızlığına yol açan diğer nedenlerdir” diye konuştu.  

SUÇLU SOSYAL MEDYA

Türk insanının aşılara ulaşım konusunda çok şanslı olduğunu devletin çok başarılı bir aşılama programı kapsamında çocukluk çağı aşılarını ücretsiz yaptığını anlatan Prof. Dr. Orhon, aşılar hakkındaki güvensizliğin kaynağının sosyal medya olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Orhon “Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sosyal medyada yalan yanlış bilgilerin dolaşması ve dezenformasyonun aşı kararsızlığını tetikleyen en önemli durumlar olduğu gösterilmiş. Bizim de yapmış olduğumuz bir çalışmada, çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen aileler ‘İnternetten duyduk, komşudan duyduk, bu aşıda bir şey varmış. Otizm oluyormuş. O yüzden biz bunu yaptırmayacağız” gibi cümlelerle karşımıza geliyor” dedi.

DOKTORLAR DA AYNISINI SÖYLÜYOR ALDATMASI

Sosyal medyada tabii hayatı savunan bazı grupların oluştuğunu ve entelektüel çevrede taraftar topladıklarını söyleyen Prof. Dr. Filiz Orhon “Üniversite mezunu, bir kısmı tıp mensubu ve beyaz yakalı olan bu grup doğal bağışıklamayı tercih ediyor. ‘Çocuğun vücuduna dışarıdan herhangi bir kimyasalın girmesine izin vermem’ diyor. Çocuğun mikroplarla ve virüslerle tanışarak bağışıklık kazanmasını savunduğu için çocuğuna aşı yaptırmıyor. Bebeklerde takviyesi şart olan D vitamini, demir takviyesini yaptırmıyor. Ancak bu vitaminler çocuğun büyümesini, zihinsel gelişimini olumlu yönde etkileyen vitaminler. Çocuğun entelektüel başarısını ve özellikle ülkenin toplamda zekâ seviyesini etkileyen mineral. Öte yandan aşı yaptırmamak kişisel bir karar değil. Çocukluk çağı aşılamalarında yüzde 95 bandı var. Bunun aşağısına düşüldüğünde salgın hastalıklar başlar. Ayrıca sizin çocuğunuz aldığı virüsle belki hastalığı atlatır ancak yanında kanser tedavisi görmüş ya da bağışıklığı yetersiz diğer arkadaşını hasta eder ve onun ölümüne sebep olabilir” dedi. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir